15.10.09

git başımdan nuriiiii!!!


sinir oluyorum turkcell'e! sinir oluyorum hidayet türkoğlu'na! sinir oluyorum nuri'ye! sinir oluyorum reklamınıza!

11.9.09

emo aşık çocuk ve hasta sevgilisi




Ergenlerin yeni modası trip ve sorun biliyorsunuz,
1990 yılından sonra dünyaya gelmiş ve siyah giyinen bir kıza sorun muhtemelen size bir sürü hastalığı olduğunu , ailesinin geçimsiz olduğunu babasının 20 yaşlarında hapse girdiğini, abisinin alkolik olduğunu, kendisinde kalp ritim bozukluğu rahatsızlığı olduğunu , ülser ve benzeri hastalıklara yakalandığını ( alkol nedeniyle kesinlikle )söyleyecektir.Ama en kötüsü bunların ilişkisi
erkek arkadaşıda emo ise tamamdır.İkisi dünyanın bütün acı ve kederlerini koca bir çuvala doldurmuş ve sırtlarınca taşıyorlarmışcasına dertlidirler.Karınlarının ağrısı hiç bitmez.Aslında ikisininde hayatları o kadar güzeldirki;
mutlu aileleri, geçim sıkıntısı olmayan babaları, onlara portakallı kek yapan anneleri, mühendis ,mimar vs abileri vardır.
ben söyliym neden böyle oluyorlar ?
1.bizim Türk milleti dertli adam görmesin arkadaş baş tacı yapar, kendimiz bildik bileli bu
böyledir
>ama nedenini araştırmaz, kesinlikle
-Noldu abi neden yüzün asık?

-yengenle kavga ettik olum ya
-hadi ya abi geçer gel içelim
bu adam şimdi o içki masasının kralıdır o ne derse o olur ama arkadaşları kesinlikle karısını evde patakladığından haberdar olmazlar.O adam kraldır bi kere derdi var

e çocuklarda bunları gördü çevrelerınden ve TELEVİZYONlardan ne yapsınlar

2.para çok ama yapacak şey yok
Nedense bu emoların çoğu zengindir ama para harcayacak yer bulamazlar
aslında mesela bakırköyde oturan bir emo, gitse kpss ye girse hazırlanıp, çalışsa Bakırköy belediyesinde fena mı olur ?katkısı olsun insanlığa hem de işi olsun zaman geçirsin
haksız mıyım ?

Fotoğraflarda fiks böyle tepedendir.

27.8.09

kararsız olmama sinir oluyorum !


Bazen çok kararsız oluyorum,nefret ediyorum bu kararsız halimden hem de çok bait konular;
-Pilav mı yesem makarna mı ?
-vapurla mı gitsem metrobüsle mi?
-tatlı mı yesem kahve mi içsem ?
gri pantolonumumu giysem ,maviyi mi ?

26.8.09

BEN ENTEL OLSAM ?

Geçen vapurda aklıma entel olmak geldi.Sonra iyiki olmamışım dedim.Bi entel gördüm kulağında kulaklık göz aşinalığı var tabi nerden tanıyorum bu tipi derken entel bir meslek grubundan olduğunu hatırladım arkadaşın. Oyuncu(Görseniz sizde tanırsınız adını bilmem dizilerde hep yancı rollerde oynuyor arkadaş. Nerden tanıyorum diye bakarken onu tanıdığımı ve konuşacağımı sandığından hızlı adımlarla içeri koştu.Bir de ne göreyim. Tost ve çay almış oturmui içeride yemekte arkadaş. Kendi kendime sordum bu nasıl entel?
Az önce okuduğun kitabın dışı neredeyse tahta kaplamaydı arkadaşım göz ucuyla baktım içinde abidik gubidik -postmodern deniyor ya bunlara - fotoğraflar vardı. Şimdi ne yapıyorsun sen ? yakıştı mı ? Entel olmakta zor böyle dikkat etmen lazım hareketlerine yoksa benim gibilerinin dilinden kurtulamazsın. Ama asıl konu o adam değil. Entel olmak .Adam gittikten sonra kendimi entel olarak düşündüm ve neler yapabileceğimi hayal ettim. Herhalde sürekli experimental müzikler dinlerdim, hayatınızda adını duymadığınız bitkilerin karışımından elde edilmiş çayları içerdim, sıkıldığımda televizyonu amuda kalkıp izlerdim, bir arkadaşım geldiğinde laflarlen kanepeye ters şekilde otururdum( bunu hayal edemeyebilirsiniz tam kafamdaki oturuş şekli şu : kafa yerde ayaklar havada)Kesin çoğu akşam yaptığım gibi pilav ya da makarna yerine çin yemekleri ya da hiç bir zaman gidip görme imkanım olmayan unutulmuş diyarların yemeklerini yerdim, zencefilli kek yapmayı kesin bilirdim, Eraser Head ,breathless tarzı saçma sapan filmleri severdim, (anlamadığım halde ama bu sevgi sırf entellik) flar falan takardım, (belki adını bile yanlış yazıyorum ama takardım) Fantastik edebiyat yerine gubidik bütün kitapları yalar yutar yeri geldiğinde konuşurdum, Tüm sanat sergilerine katılırdım, Evimin yakınındaki dürümcüye gidip dürüm yedikten sonra gelen çay eşliğinde onunla dertleşmek yerine 3 dükkan yanındaki mistik dükkana gider tarot falı falan baktırırdım (dükkanın önünden geçerken bile tütsü kokusundan nasibinizi alıyorsunuz mübarek Hindistan) Kesin -Ürpermelerin bitmediği geceler, ben ben olursam sen kendini bulamazsın, benden iyi benden uzak bir ben olamam, ne kadar yoksam o kadar iyi ama görünmez olamam tarzı sözler içeren şarkılar yazardım, bunların besteleri hep aynı gitar rifflerini barındırırdı(tarzım olurdu )Kumsalda Akdeniz akşamları yerine chan chan veya candela çalardım, baba şişe efes yerine kırmızı şarap veya viski içerdim( para olsa viskiyi gene içerim gerçi )karikatür yerine karakalem çalışmalarım olurdu..
Çekilmez biri olurmuşum iyiki böyleyim.

Aslında en iyisi fotoğraftaki kıvamı yakalamak olur.

14.7.09

Sevdim!: Melis Birkan + Ozan Güven

Melis Birkan'In doğallığı, Ozan Güven'in şeytan tüyü birleşince keyifli mi keyifli bir reklam filmi çıkmış. Uzun soluklu bir seri olacağa benziyor. Merakla takipteyim.

9.7.09

040 Süpermarket

Migros'uydu, Tansaş'ıydı, Macro'suydu iyiler hoşlar ama iş çıkışı saatlerinde 2 kasa çalıştırma hastalığı nereden geliyor merak ediyorum. Bir de neymiş "3 dakika içinde talebiniz doğrultusunda kasa açılacaktır."mışmış. Sen bunu benden mi bekliyorsun arkadaşım? Bilmiyor musun dükkanının hangi saati yoğun hangisi değil? Hasta etmeyin insanı.

2.7.09

Sevdim! : Roko Dünyası

Dondurmayla pek aram yok ama Devrim'in bugün yazdığı blogu görünce hemen koştum baktım Roko'nun sitesine. 1 roko 1 liraymış, o yüzden rokoyu para birimi gibi kullanmışlar sitede. En eğlenceli yeri de adınızın kaç roko (yani lira) ettiğini hesaplayabilme mekanizması.

Hayallarin kaç roko ettiğini de hesaplayabiliyorsun. İnsanın aklına pis pis şeyler getiriyor. Adımı satsam da zengin olsam falan diye..

Bu arada devrim 52,35 roko çıkmış. Nasıl o kadar düşük anlayamadım resmen.
Benim ederim (adım soyadım olmak üzere) 18,519,000 rokocuuk.

1 milyon roko pazarlık payı bırakabilirim, talepleri bekliyorum.

29.6.09

039 Taksi

Taksicinin garip inadı yüzünden trafik olan yere girmeye uyuz oluyorum. "Her sabah boş oluyor bu yol, şansınıza sıkışık bugün."

Yok ya?

18.6.09

038 Etek

Hava durumunu hiç kaale almadan çıkma huyuma fena sinir oluyorum. Bü rüzgarda pileli etek mi giyilir, çıkar tabi kafana.

15.6.09

037 Saksı çiçeği

Çiçek sevmeyen kadın yoktur genellemesi ne boş. Ben sevmiyorum, zorla mı? Sevdiklerim de uzaktan oluyor genelde. Uğraşıp, dininip, büyütmek gibi bir tercihim yok.

Rica ediyorum bana saksı saksı çiçek yollamayın her özel günde, yok efendim terfide şunda bunda. Çocuk yollamak gibi bir şey, suyu var yemeği var toprağı var, kim uğraşacak?

13.6.09

036 Merdiven

Metro merdivenlerinde her sabah "Hanfendi/beyfendi sağda durmayın." uyarısı üzerine "Yürüyen merdiven bu, çıkacaksan kenardan çok. Ne garipsiniz, aaa!" cevaplarını duymaktan gına geldi.

Yazılı olmayan kurallar diye bir şey duymadınız mı hayatınızda sevgili İstanbul halkı?

12.6.09

035 NBA

NBA maçlarının bize göre haftaiçine denk gelmesinden nefret ediyorum. Yan komşumun oğlu, haftada 2-3 kere maç seyretmek için uyanıyor ve bangır bangır televizyon seyrediyor. Annesi babası yok mu bu çocuğun?!

Neyse Allah'tan sezon bitiyormuş, bir süre rahatlayacağım.

11.6.09

034 Ses

Diş gıcırdatma sesine o kadar deliriyorum ki anlatamam. Yazarken bile fenalaştım.

Offf.

8.6.09

033 Otobüs camı

Kliması olmayan ve buna rağmen camları açılmayan otobüsleri yakmak istiyorum. Özellikle özel halk otobüsü denen nanelerde geliyor bu iş başıma. Zaten ittir kaktır giden bu otobüsleri yazın gaz odası niyetine kullanmak mümkün.

Bitsin artık bu çile!

22.5.09

032 Guguk Kuşu


Annenanmin evinde de vardı bundan, hiç sevmezdim. Saat başı çıkıp korkuturdu beni. Masaların altına saklandığımı hatırlıyorum. Ama bugün reklamlarda gördüm, bi şirin geldi ilk başta ama sonra yine canımı sıktı.

Guguk kuşu, ölümüm senin elinden olucak valla.

11.5.09

Sevdim! : Sansüresansür, Yay Hareketi

Takip ettiğim bloglarda gördüm, ben de katılayım istedim. Bence herkesin destek vermesi gereken bir kampanya. Sesimizi bu sefer gerçekten duyurabiliriz.

Yay! Hareketi, adı üstünde, yaymaktan geliyor. Sanal ortamda, gerçek hayatta, elimizden geldiğince tepkimizi yaymak anlamını içeriyor. Bu doğrultuda, elimizde çeşitli malzemelerimiz ve yönetmen arkadaşımız İlkay Kopan’ın çektiği videolarımız var. 11 Mayıs itibariyle, videolarımızı, manifestomuzla beraber bloglarımızda yayınlayarak, ortak bir mesaj vermeyi hedefliyoruz. Aynı gün, aynı mesajla ortaya atılarak kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlıyoruz.










7.5.09

031 Sayılar

Bu postu uzatmıyorum çünkü "ahahah 31e gelince ne yazıcaksın" diyen arkadaşıma ithaf ediyorum, bu garip garip laflarına sinir olduğumu belirtmek istiyorum.

O kendini biliyor!

27.4.09

Sevdim!


Sevdiğim şeyler birdi, iki oldu. Sinirli insanların sinir boşaltmak için yaptığı şeyler çok hoşuma gidiyor ve içten içe de "ben nasıl düşünemedim" diyerek üzülüyorum. Bu seferki yerimiz Facebook.

Turkcell'in Nar Kampanyası'nda sunduğu koşullara bir tepki olarak başlatılmış, daha sonra çeşit çeşit duruma ve mevzuya babalanmak için adı değiştirilmiş ve kısaca Nah Meydanı olmuş bir facebook grubu bu. Duvar yazılarının bazıları o kadar komik ki, gülmekten gözümden yaş geldi.

Facebook'unuz varsa, bence hiç durmadan girin, üye olun, nahlarınızı gösterin.

24.4.09

Sevdim!

Bu sefer sevdiğim bir şey yazacağım! Şaşkınlıktan küçük dilinizi yutmaya hazır olun :)

Fikret'in blogunda gördüm, üzerinde I'm an asshole yazılı stickerları, pankartları insanlaroraya buraya yapıştırıp diğerlerini şekilden şekile sokuyorlarmış. Tam benim gibi insanlar için. Favorim de aşağıdaki resim;

20.4.09

030 Yürüyen Merdiven

Of, bu nasıl sinir bir şey anlatamam. Yürüyen merdivenlerin sağında solunda duranlar değil benim derdim, önünde duranlar. Tam önünde! Merdivene binecekken arkadaşını görüp, arkasından gelenleri sallamadan, tam merdivenin önünde durup, bir de elele tutuşup, öpüşüp geçmenizi imkansızlaştıran insanlar.

Çekilin önümden ya, işim gücüm var!

12.4.09

029 Captcha


Bir yere üye olmaya çalışırken sürekli çıkan bu harflere deli oluyorum artık. Arkası çizgilisi, arada kedilisi, yamuğu yumuğu, bitişik olanları, o, bu, şu! Araştırınca adının captcha (Completely Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart) olduğunu öğrendim. Carnegie Mellon Üniversitesi tarafından geliştirilen bir projeymiş ve Aslında iyi de birşeymiş;
CAPTCHA projesinin bazı uygulamalarına çoğu web sayfalarında rastlamak mümkündür. Üyelik formlarında rastgele resim gösterilerek formu dolduran kişiden bu resmin üzerinde yazan sözcüğü girmesi istenir. Buradaki basit mantık o resimde sadece insan tarafından okunabilecek bir program tarafından okunması zor olan bir sözcük oluşturmak. Eğer forma girilen sözcük resimdeki ile aynı değilse ya formu dolduran kişi yanlış yaptı ya da formu dolduran bir program önermesini yapabilir.

Umarım insanlığı bilgisayarlardan ayırma yoluna bir gün hepimiz şaşı olmayız.

30.3.09

028 Bakkal

Bakkalların, ki muhtemelen taksici ve dolmuşçularla birlikte gün içinde ellerinden en çok para geçen ama asla bozuk paraları olmadığını iddia eden insanlar grubundalar, 10-25-50 kuruş üstlerini çoğu zaman iç etmelerine, insaflı olanlarınında bozuk para üstünü sakız olarak geri ödemelerine fena bozuluyorum artık.

Bundan sonra sabahları gazetemi sakız vererek almaya çalışacağım bakalım, bakkal sınırlarında geçerli bir alışveriş birimi sanırım.

24.3.09

027 Şarj

Tam da cuma akşamı buluşulacağı zaman şarjı biten insanları öldüresim geliyor. Bi kontrol et çıkmadan değil mi?

19.3.09

026 Araba

Çok üstüste oldu ama, yağmurlu havalarda karşıdan karşıya geçmenize izin vermeyip sizi sırılsıklam olmak üzere kaldırım kenarlarında bekleten araba sahipleri, sizi elime geçirirsem fena yapıcam. Sen üstü kapalı sıcacık arabanda 1 dakika benim geçmemi beklesen hayatında hiç bir şey farketmez ama ben gariban yaya olarak kaldırımda durduğum her saniyede zatürreye bir adım daha yaklaşıyor olacağım.

15.3.09

025 Şemsiye

Yağmurda çamurda şemsiye taşımak ve kullanmak şart, ona bir diyeceğim yok. Ama o şemsiyeleri sanki ellerine yapıkmışçasına hiç kenara çekmeden, kaldırmadan, karşısından gelene en ufak bir yolverme hareketinde bulunmayarak kullanan insanlara fena kafayı taktım.

Hele şemsiye kullanmayı bilmeyen iki kişi dar bir kaldırımda karşı karşıya gelirlerse görün eğlenceyi. İki inatçı keçi hikayesine dönüyor olay.

11.3.09

024 Seçim

Seçimler yaklaştıkça maruz kaldığımız görüntü ve ses kirliliği iyice tavan yapmış durumda. Neredeyse gökyüzünü görmemizi engelleyecek sıklıkta asılan parti bayraklarına, ilan panolarında gördüğüm belediye başkan adayı vesikalıklarına, posta kutuma bırakılan ilanlara kılım. Ama en çok pazar sabahıymış, sakin sessiz yerleşim yeriymiş sallamadan, sanki babasının çiftliğiymiş gibi anıra anıra anons yapıp müzik çalan seçim minibüslerine gıcığım.

Lastikleri patlayacasılar.

4.3.09

023 Türksel

Ayda KDV dahil 9 TL'ye yine haftanın iki günü milyonlarca Turkcell'li ile bedava konuşun, bedava kısa mesaj gönderin.

Kampanyaya katılmak için 2GUN yazın 8040'a gönderin.

Kampanyaya katılım 2 Mart-14 Mayıs arasındadır. Kampanyaya katılanlar Haziran ayında kesilecek ilk faturalarına kadar haftanın şanslı iki gününde bedava konuşup, bedava mesajlaşacaklar.



Yok ya? Daha önce bedavaya verdiğin hizmeti baktın herkes kullanıyor, hemen etinden sütünden yararlanacaksın herkesin değil mi? Hem de bedava günümü bile ben seçemeyeceğim, pazar salı gibi mânâsız günler için boş beleş paraları sana kazandıracağım.

Yuh sana türksel, gözün doysun.

3.3.09

022 Topuk

Topuklu ayakkabıyı ben de giyiyorum ve yakışana da misler gibi yakışıyor ona diyeceğim yok ama yürürken çıkan o "takuktaktuk" sesi yok mu, beynimde matkap çalıştırıyorlar sanki. Bana çin işkencesi yapacak olsalar musluktan su damlatmayı değil, bu yöntemi seçmelerini tavsiye ederim. (İşkencemi de kendim seçtim ya hadi bakalım) 

Ofisin yerlerini halıyla kaplasınlar yetti canıma.

27.2.09

021 Biletix

Bu yazı biraz özel istek üzerine gibi, ama aslında değil de. Benim de hayatta en muzdarip olduğum, sinirime sinir katan kurumlardan biri Biletix. Müşteri hizmetlerinin garipliğini, gişelerinde bilet satan elemanlarının yavaşlığını hiç anlatmayacağım bile. 

Esas derdim internetten alınan biletlerin üzerine işlem bilmem ne diyip bir ekstradan 4 lira eklemeleri. Derseniz ki "almışsın zaten milyondolara bilet, 4 lira mı veremeyeceksin?", evet veremeyeceğim. Hem kendi işimi kendim görüyorum elemana gerek kalmıyor, hem biletimi gidip mekanın kapısından ellerimle alacağım, hem de fazladan para veriyorum.

Yok ya?

25.2.09

020 Kapı önü

Hayattaki tek amacı otobüste ya da metroda ya da tramvayda kapının önünde durmak olan insanlar var, farkettiniz mi bilmiyorum. İnecekleri durağa 35 durak olsa da, aracın içinde gidilecek milyon tane yer olsa da, kapının önünde, genellikle kapıyla paralel dururlar bunlar. Paralel dursun ki iyice yer kaplasın, geçiş şansınız -15'e düşsün. Hele bir de karşılıklı duran iki kişi olmuyor mu, onlar fantastiko! Bir yandan içeri girmek için canatan insanların arasından sıvışmaya, bir yandan da kapı bekçilerinden kurtulmaya çalışmak olimpiyatlarda bir dal olsa her sene altın madalyayı kazanırım.

Off, bir de içeridekilerin çıkmasını beklemeden araca binmeye çalışanlar mevzusu var değil mi? Yazarken aklıma gelince bile bir fena oldum...

24.2.09

019 Sayı

Kaç tane yazmışım diye başlığa numara koymama gerek yokmuş, Esther söyledi. Ama bir kere böyle başladım diye devam edeceğim sanırım. Bakmadan etmeden atlama huyum yüzünden bugün de kendime gıcığım! 

20.2.09

018 Doktorlar

Hayır, dizi olanı değil. Onu sevebilirim bile. (sinir bozucu Kutsi'ye rağmen) Esas sinirimi bozan, sanki ben her şeyi bilmeliymişim gibi davranan doktorlar. Teşhisi kendi içinde koyan, ne yapmam gerektiğini anlatmayan, ikiden fazla soru sorunca dövecekmiş gibi bakan doktorlar. Tamam siz günde 150 hastaya bakıyor ve bunları hayatınızda 3500 kere görmüş olabilirsiniz ama benim ilk defa başıma geliyor ve canım acıyor ve ne olduğun bilmek istiyorum.

Hayret bir şey!

9.2.09

017 İnsan

Hiç bir şey bilmediği halde carcar konuşan insanlardan koşarak uzaklaşmak istiyorum, ama genelde onlar koşaran bana yaklaşıyor oluyorlar.

5.2.09

016 Havalar

Bir gün sıcak bir gün soğuk, onu geç öğlen muhteşem güneşli, akşam rüzgar üstüne rüzgar. 2 günde bir fırkfırk burun çekmesi, hastalık. Isınacaksan ısın, öyle bir niyetin yoksa da bizi kandırma ya.

2.2.09

015 Korna

Sesini mi seviyorsun bre zındık anlamıyorum ki! Ona basınca trafik daha hızlı gitmiyor merak etme. Hadi, çek şimdi elini o düğmenin üstünden.

30.1.09

014 Çöp

O yemekleri yiyorsunuz, kolaları meyve suların ıiçiyorsunuz bir şey demiyorum da, iki dakika elinizde tutamayıp sokaklara atmanız yok mu, ifrit ediyor beni sevgili liseli gençlik.

25.1.09

013 ATM

ATM'lerle cilveleşen, yüzbininci kullanışı olmasına rağmen hâlâ ekranda yazan her şeyi satır satır okuyan, bir para çekmek için 20 dakika harcayan insanları aklım almıyor, alamıyor.

22.1.09

012 Asansör

Her seferinde geldiğimi gördüğü halde asansörü bekletmeyen 4. kattaki sarışın! İntikamım acı olacak.

19.1.09

011 Parmak

Birşey göstericem ayağına monitörümü parmaklayan iş arkadaşlarımın parmakları kopsun istiyorum. Mütemadiyen.

15.1.09

010 Telefon

Gecenin bir yarısı çaldırıp kapatanlar türkselin tavuğundan beter olsunlar e mi?

11.1.09

009 Kola Patates

evlere servisle başlamışken, patatesin yanına kolayı koyarak yol boyunca kolanın sidiğe, patatesin de lastiğe dönüşmesini sağlayan restoran görevlilerinin akıllarından süphe ediyorum.

7.1.09

009 Mayonez Ketçap

patatesin orta yerine mayonez ketçap dökerek iğrenç kokulu bulamaçlar oluşturan restoranlardan ve paket servis anlayışlarından nefret ediyorum. seven var sevmeyen var be kardeşim.

5.1.09

008 Koltuk

sudan çıkmış balık gibi kıpırdanmama rağmen tınmayarak, olabildiğince geniş, dünyanın tüm koltukları onunmuş gibi oturan insanlara kafa atasım geliyor.

4.1.09

007 Kaldırım

Kenarına basınca su fışkırtan kaldırım taşları, size diyorum! Ayağınızı denk alın.

2.1.09

006 Korna

İlerlemeyen trafiği gördüğü halde manyak gibi korna basan şoförlere gıcık oluyorum.

1.1.09

005 birocak

Herkesin beyni alkolden süngere dönmüşken, sabahın şu saatinde, hem de ben de diğer insanlar gibi süngerleşmişken iş yapmak için bilgisyar başına oturmuş olmama diyecek söz bulamıyorum. Sinir, uyuz, kıl lafları az gelir.